AHİLİK SİSTEMİ ve VERİMLİLİK
* İpek İMİRLİOĞLU
Sanayi ve Teknoloji Uzmanı (Stratejik Araştırmalar ve Verimlilik Genel Müdürlüğü)
Ahilik Sistemi
Ahilik, XIII. yüzyılda Anadolu’da görülmeye başlanan ve bir süre sonra Osmanlı Devleti’nin kurulmasında da önemli rol oynayan dini-içtimai bir teşkilattır. ‘Ahi’nin kelime kökeni, Arapçada ‘kardeş’ anlamına gelmektedir. Ahilik teşkilatının kurucusu Ahi Evran, 1236 yılında Horasan’da doğmuştur. Kösedağ Savaşından (1243) sonra Moğol baskısı ile Anadolu’ya göç eden Oğuz Türkleri arasında Ahi Evran’ın ailesi de vardır. Ailesi ile birlikte önce Konya’ya yerleşen Ahi Evran, oradan Denizli ve Kayseri’ye gitmiş, daha sonra da Kırşehir’e yerleşmiştir (Ekinci, 2008). Ahilik teşkilatı kısa sürede köylere kadar yayılarak, Anadolu’nun Türkleşip İslamlaşmasını sağlamıştır. Göçebe Türkmenler yerleşik hayata geçmiş, İslami uyum kolaylaşmış, Türk şehirciliği hız kazanmıştır. 13. yüzyılın ikinci yarısına kadar çoğunlukla gayrimüslimlerin, Türk olmayan yerli halkın elindeki sanat ve ticaret işlerine, Müslüman Türkler de katılmıştır. Türk esnaf ve zanaatkârları arasında sağlanan dayanışma ve yardımlaşma sayesinde Ahilik önemli bir güç haline gelmiş, asayişin bozulduğu zamanlarda (Moğol istilası gibi) kendi otoritesini yürütmüştür (Ayiş, 2019). Büyük şehirlerde çeşitli gruplar halinde teşkilatlanan ahilerin her birinin müstakil bir zaviyesi bulunmaktadır. Küçük şehirlerde ise muhtelif meslek gruplarını tek bir birlik teşkil etmiştir. Anadolu Selçuklu Devleti zamanında bu birlikler, mesleklere ait problemleri çözerek devlet ile olan münasebetleri düzenlemiştir. Mal ve kalite kontrolü, fiyat tespiti, bu birliklerin asli görevlerindendir. Bu dönemde, teşkilata ilk defa girenlere ‘yiğit’ veya ‘çırak’ adı verilmiş, ‘ahilik’ daha sonradan kazandırılmıştır. Esnaf birliklerinin başında şeyh, halife veya nakipler, bütün esnafın en üst makamında ise Şeyhü’l-meşâyih bulunmaktadır. Ayrıca mesleğin geleceği açısından çırakların yetiştirilmesine de çok büyük önem verilmektedir (İslam Ansiklopedisi, Ahilik). Esnaf birlikleri rekabete değil, iş birliği, karşılıklı kontrol, imtiyaz ve tahsis ilkelerine dayanmaktadır (Tabakoğlu, 2006). Ahi teşkilatı, üretimi ihtiyaca göre sınırlandırmış, esnaflar tutumlu davranmış, ‘biz’ duygusuyla hareket edilmiş ve iş bölümü ve uzmanlaşma her zaman önemsenmiştir (Doğan, 2011). Ahilik, genel olarak üretimin kanaat ve tevazu ölçülerine dayalı olarak hırs vb. duygulardan uzak olacak bir biçimde yürütülmesini benimsemektedir. Bu da çalışma ortamının aşırı rekabetçi olmasını önlemektedir (Tüzen, 2007). İnsan eğitiminin önemini kavrayan Ahiler; bireyin, ahlâki, dini ve mesleki bilgi ve becerilerini artırarak, onu bütün yönleriyle yetiştirmeyi amaç edinmiştir (Çağatay, 1989). Yamak, çırak, kalfa ve usta kademeleri kurularak her kademenin terfi esasları, ölçüt ve ilkeleri belirlenmiştir (Şimşek, 2002).
Ahilik’te Çalışma İlişkilerinin Temel Özellikleri ve Kariyer Sistemi
Ahilik, sanat ya da meslekler için gerekli ham madde tedarikinden, bunun işlenişi ve satışına kadar her hususu ayrıntılarıyla kurala, standarda bağlamıştır. Ortaya çıkabilecek çatışmaları engelleyen bu kurallar doğrultusunda bazı deyişler meydana gelmiştir. Bunlardan biri; ‘aşçının pişirdiği et çiğ olmaya, tuzsuz olmaya, kâsesi ve bezi temiz ola, kazanı kalaysız olmaya, çanakları eski ve sırçasız olmaya’ deyişi olarak örneklendirilebilir (Ünsür, A. 2017). İslam ahlâkının temel değerleri üzerine inşa edilmiş olan ahilik sistemi, uhuvvet (kardeşlik, diğerkâmlık) temelli anlayışını, çalışma ortamı ve çalışma hayatı dışında hassasiyetle uygulamış, başarısını buna bağlı olarak uzun yıllar boyunca ‘başarılı bir model’ olarak sürdürmektedir. Esnaf teşkilatında yükselebilmek için ehliyet ve liyakat esastır. Kabiliyetsiz ve ehliyetsizler esnaflıktan çıkarılmaktadır. Esnaflığa giren genç, mesleğinde uzmanlaşmadıkça ve zamanı gelmedikçe yükselemez ve ayrı dükkân açamamaktadır. Üretim araçları da sınırlandırılmakta, ihtiyaca göre üretim fikri uygulanmaya çalışılmaktadır (Tabakoğlu, 2006). Belirli bir kalite standardının altına düşmek, ahlâki ve vicdani açıdan doğru kabul edilmemekte ve bunu yapan esnaf ‘yolsuz’ ilan edilmektedir (Şimşek, 2002). Haksız rekabet, kesinlikle yasaklanmıştır. Fiyat düşürerek veya kalitesiz malzeme kullanarak hak ettiğinden fazlasını kazanmak, istismarcı ticaret sayılmaktadır (Gürdal, 2004). Bir ürün için belirlenen kâr ortalama %10-20 arasında değişmektedir (Tabakoğlu, 2006). Bu sistem ile fahiş fiyat ve haksız kazancın önüne geçildiği gibi her ürün için girdi standart ve kalitesi belirlenmiş olmaktadır (Erden, 2004). Ahilik çalışma siteminde; kariyer yolu dört basamaklı olarak tasarlanmıştır. İlerleme için kıstaslar belirlenmiştir. Bunların başlıcaları; aidiyet, kıdem, performans, davranış, kalite, müşteri odaklılık gibi unsurlardır. Usta ve kalfaların (yöneticiler), yamak ve çıraklara kariyer danışmanlığı yaptıkları görülmektedir. Ayrıca insani çalışma ilişkileri oluşturma, iş bölümü, disiplin, esnaf dayanışması, helal kazanç, kaliteli üretim, israfın önüne geçilmesi ve uygun fiyat, ürünü iade imkânı, doğrudan/aracısız satış gibi tüketiciyi koruyan usul ve esasların benimsenmesi önem arz etmektedir (Ünsür, 2017). Ahilik teşkilatı, ekonomik faaliyetleri düzenlerken, sadece bireysel ve toplumsal kaygılarla hareket etmemiş; aynı zamanda, başta dış açıklar ve dış borçların azaltılması, güçlü ve bağımsız bir millî ekonominin yaratılması ve ülke kaynaklarının rasyonel bir şekilde kullanılması için Ahi Üretim Birliklerinde yerli malı üretimine ve tüketime öncelik vermiştir. Böylece kendi kendine yeterli olmayı savunarak hükümetin ekonomik olarak bağımsız olmasına destek olmuştur (T.C. MEB, 2016).
Ahilik, Kalite ve Verimlilik
Ahi teşkilatında kalite anlayışı, müşteri odaklı üretim ve her kademede yürütülecek eğitim anlayışından geçmektedir. Mal ve hizmet üreten ahiler her şeyden önce müşteri isteklerini göz önüne almak zorundadır. Kaliteli mal ve hizmet üretimi, iyi eğitilmiş çırak, kalfa ve ustalardan oluşan personel kadrosuyla sağlanmaktadır (Çelen, 2012). Ahi Evran, esnafın denetlenmesine çok önem vermiştir. Her fırsatta iş yerlerini gezmiş, yapılan işlerin temizliğini ve sağlamlığını kontrol etmiştir. Ayakkabıcıları gezerken beğenmediği ayakkabıyı dama atmış, bu olay halk arasında “…Usta’nın pabucu dama atıldı” şeklinde anılmıştır. Bu sözler de o ustanın kalitesiz mal ürettiği anlamına gelmiştir (Ekinci, 2018). Bazı esnafların imalatı, standartların altına düşürmesi, sahte mal imal ederek hakiki gibi piyasaya sürmesi hususları da esnaf arasında tepkiyle karşılanmıştır. Bu gibi hallerde ikazlara ehemmiyet verilmeyip, kalitesiz imalata devam edenlerin dükkânları, kethüdaları (esnaf odası başkanları) tarafından kapatılmıştır. Bu cezayla da kendisine çekidüzen vermeyenler, daha ileri gittikleri takdirde esnaflıktan ihraç edilmiştir (Sarı, 2016). Ahilikte israf, haram olduğu ve maliyetleri arttırdığı için yasaklanmıştır. Üretilen mal ve hizmetlerde sıfır hata esastır. Herhangi bir usta tarafından icat edilen çeşidin patenti ise sadece o ustaya aittir. Diğerleri, bu ürünü taklit etmeyecekleri hakkında taahhütte bulunmaktadır (Sultanbeyli ESO). Ahilik sistemi, ‘müşteri velinimetimizdir’ anlayışını temel ilke edinmiştir (Erdem, 2004). Sistemin özünde, üretici-tüketici, işveren-işçi ayırt etmeden her birinin ‘her şeyin en iyisine lâyık birer insan’ olduğu anlayışı vardır (Yeşil, 2008). Ahilik, toplumsal kesimler, zengin ile fakir, üretici ile tüketici, emek ile sermaye vb. arasında iyi ilişkiler kurarak toplumsal refahı ve huzuru sağlamaya çalışmıştır. Tarihi araştırmalarda o dönem insan haklarına saygı, tüketicilerin korunması, kadının toplumdaki saygın yeri, misafirperverlik, bir tehlikeye karşı birlik oluşturmak, dayanışma, yardımlaşma gibi birçok insani değerlerin bugünkü deyimi ile evrensel değerlerin mevcut olduğu görülmektedir (Arslan, 2015). Çalışmak ve üretmek, alın teri ile kazanmak, Ahilikte bir ahlâk kuralıdır. Bunun için herkesin mutlaka bir mesleği ve işi olmalıdır. Anadolu’da yerleşik düzene geçildikten ve Osmanlı Devleti askerî açıdan güçlenip devlet yönetimi belli kurallara dayandırıldıktan sonra, Ahiliğin ekonomik ve sosyal fonksiyonları daha çok öne çıkmıştır (Gündüz ve diğerleri, 2012). Ahilik, bugün için tüketiciyi korumakla mükellef olan kurumların fonksiyonlarını üstlenmiştir. Malların fiyatlarının uygun şekilde tespit edilmesi, imalat hatası olan ve normal dayanıklılık süresinden önce yıpranan malların yerine yenisinin verilmesi ile tüketicinin mağduriyeti giderilmeye çalışılmıştır. Yurt içinde üretilen veya ithal edilen malların sağlamlığı, kalitesi ve sağlığa zararlı olup olmadığı kontrol edilmiş ve böylece müşteri memnuniyetini merkez alan bir anlayış geliştirilmiştir. Bunu sağlamak, üretimde kaliteyi arttırmak, arz ve talep dengesini oluşturmak ve kaynak israfını önlemek için her alanda, günümüz modern dünyasının uygulamalarıyla özdeş sayılabilecek standartlar düzenlenmiş ve buna uymayanlar cezalandırılmıştır (Gündüz ve diğerleri, 2012).
Son Söz
Ahilik konusuna ışık tutan eserlerden biri de Berberi asıllı, Faslı bir Müslüman olan, Orta Çağın en büyük seyyahlarından İbn-i Battuta’nın ‘Rıhlet-ü İbn Battûta’ adlı seyahatnamesidir. Battuta, Anadolu’ya gelerek, pek çok şehir gezmiş ve bu sırada ‘Ahilik’ sistemiyle yakından ilgilenmiştir. Seyahatnamesinde geniş yer verdiği ve büyük övgüyle söz ettiği Ahilerle ilgili bir anısı aşağıda yer almaktadır: “Antalya’ya varışımızın ikinci günüydü; fityan denilen Ahi gençlerden biri Şeyh Şihabeddin Hamevi’nin yanına gelerek onunla Türkçe konuştu. O zaman Türkçeyi henüz anlayamıyordum. Sırtında yıpranmış bir elbise, başında da keçe külah vardı. Şeyh bana dönerek: ‘Bu adamın ne dediğini biliyor musun?’ diye sordu. ‘Ne söylediğini bilmiyorum’ dedim. Bunun üzerine: ‘Seni ve yanındaki dostlarını yemeğe davet ediyor!’ demesiyle hayrete düştüm ama ‘evet’ dedim hemencecik. Adam oradan ayrılınca şeyhe döndüm: ‘Bu adam yoksul birine benziyor, bizi ağırlayacak gücü yoktur; onu zor durumda bırakmak istemiyoruz!’ dedim. Bu lafım üzerine şeyh güldü, şu cevabı verdi: ‘Bu adam, Ahi yiğitlerin önderlerindendir. Kendisi derici tayfasının ustalarından cömertliğiyle tanınmış biri. Zanaatkarlar arasında aşağı yukarı iki yüz adamı var. Onlar kendisini önderliğe seçtiler, bir tekke yaptırdılar. Şimdi gündüz kazandıklarını geceleyin orada harcıyorlar” (Battuta, 1971).
Kaynakça
“Ahilikte Kalite ve Standart Anlayışı”, http://www. sultanbeylieso.org.tr/ahilik/ahi-evran (son erişim tairih: 11.4.2021) • Arslan, H. (2015). “Ahilik Teşkilatının Sosyo- İktisadi Yapısı ve Örneklik Değeri”, Akademik Bakış Dergisi, Sayı: 49 Mayıs – Haziran, Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı. • Ayiş, M.Ş. (2019). “Anadolu’nun İslamlaşmasında Ahi Evren ve Ahiliğin Rol Modelliği” BÜİFD; Sayı: 13 Yıl: 2019/1, s. 91-116. • Battuta, İbn-i (1971). “İbni Batuta Seyahatnamesinden Seçmeler”, MEB Basımevi, İstanbul. • Çağatay, N. (1989). “Bir Türk Kurumu Olan Ahîlik”. Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara. • Çelen, A.İ. (2012). “Toplam Kalite Yönetimi’nin Çekirdeği: Ahilik” Çalışma; 24-25 Nisan 2012 tarihinde, I. Ulusal Ünye İİBF İşletmecilik Sempozyumu’nda bildirilen, Toplam Kalite Yönetiminde Ahilik Yansımaları adlı tebliğin revize halidir. • Doğan, H. (2011). “Günümüz İşletmeleri İçin Ahilik Kültüründen Örtülü Bilginin Gelişim ve Paylaşım Örnekleri”, Gümüşhane Üniversitesi Sosyal Bilimler Elektronik Dergisi, Sayı:4, Haziran, s.77-100. • Ekinci, Y. (2008). “Ahilik”, Genişletilmiş 10. Baskı, Ankara. • Erdem, R. (2004). “Ahilik Sisteminin Yönetsel Sonuçları: Bugün İçin Alınacak Dersler”. 1. Ahi Evran-ı Velî ve Ahilik Araştırmaları Sempozyumu, 12-13 Ekim 2004, s. 370-379, Kırşehir, • Erden, O. (2004). “Ahilik Kültürünün Endüstriyel Kalite Kontrolüne Yansımaları”, 1. Ahi Evran-ı Veli ve Ahilik Araştırmaları Sempozyumu, I. Cilt, 12-13 Ekim, s.381-397, Kırşehir. • Gündüz, A.Y., Kaya, M., Aydemir, C., (2012). “Ahilik Teşkilatında ve Günümüzde Tüketicilerin Korunmasına Yönelik Çalışmalar Üzerine Bir Değerlendirme”, Afyon Kocatepe Üniversitesi, İİBF Dergisi, C.XIV, S II. • Gürdal, M. (2004). “Ahilik Kültür ve Felsefesinin Meslek Etiği ve İş Ahlakı Açısından Turizm Sektörüne Uygulanabilirliği Konusunda Bir Araştırma”, Ahi Evran Üniversitesi 1. Ahi Evran-ı Velî ve Ahilik Araştırmaları Sempozyumu. 12-13 Ekim, s.511-517, Kırşehir. • İslam Ansiklopedisi. “Ahilik” https://islamansiklopedisi. org.tr/ Erişim tarihi: 31.05.2021 • “Mesleki Gelişim Meslek Ahlakı ve Ahilik” (2016). T.C. MEB, Ankara. • “XIII. Yüzyıla Kadar Türk ve İslam Dünyasında Ahiliğin Temelleri”, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi, III. Uluslararası Ahilik Sempozyumu Bildiriler 5-7 Ekim / October 2017, Cilt 2, Kırşehir. • Şimşek, M. (2002). “TKY ve Tarihte Bir Uygulaması: AHİLİK”, Hayat Yay. No:134, İstanbul. • Tabakoğlu, A. (2006). “Ahiliğin Türk Esnaf Ahlâkına Tesirleri. 2. Ahi Evran-ı Velî ve Ahilik Araştırmaları Sempozyumu” s.412-443, Kırşehir. • Tüzen, H. (2007). “Sendikacılık, Ahilik ve Teori Z”, Türkiye Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt:11, No:2, Ankara. • Ünsür, A. (2017). “Ahilik Sisteminde Ahlak Temelli Çalışma İlişkileri ve Günümüz Bakış Açısından Değerlendirilmesi”, Yalova Sosyal Bilimler Dergisi, YIL: 8, SAYI: 13, Nisan-Eylül 2017. • Yeşil, R. (2008). “Meslekî Değerler Eğitimi Perspektifinde Ahilik Sistemi “Tespitler-Tahliller”. 1. Uluslararası Ahilik Kültürü ve Kırşehir Sempozyumu, 2. Cilt, 15-17 Ekim, s.1117-1134, Kırşehir.
HAZİRAN 2021 anahtar-Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı